5 Mayıs 2010 Çarşamba
Tercî-i Bend
Âh minel ışkı ve hâlâtihi
Ahraka kalbî bi harârâtihi
(Ah aşktan ve aşkın hallerinden... / Hararetiyle yaktı gönlümü...)
Ahraka kalbî bi harârâtihi
(Ah aşktan ve aşkın hallerinden... / Hararetiyle yaktı gönlümü...)
ephialtes
"düşler var düşün ardında. her gece
yitip gitmek isterim karanlık sularda
üstümden gündüzü yıkayan, ama bu katıksız
sular altında, bize en sonuncu hiçliği sunan
edepsiz harikanın nabzı atıyor bu hüzünlü saatte.
bambaşka yüzümü yansıtan ayna olabilir.
bir dolambacın git gide büyüyen tutukevi olabilir.
bir bahçe olabilir.hep bu karabasandır.
dehşeti başka dünyalardan
adı konulmayan bir şey.
bana ulaşır söylencelerin ve sislerin dününden;
tiksinilen imge retinaya yapışır kalır
lekeler uykusuzluğu tıpkı gölgeyi alçalttığı gibi.
neden boy verir benden bedenim dinlerken
ve gönlüm kalmışken yapayanlız, şu ahmak gül?"
Jorge Louis Borges, Ephialtes
yitip gitmek isterim karanlık sularda
üstümden gündüzü yıkayan, ama bu katıksız
sular altında, bize en sonuncu hiçliği sunan
edepsiz harikanın nabzı atıyor bu hüzünlü saatte.
bambaşka yüzümü yansıtan ayna olabilir.
bir dolambacın git gide büyüyen tutukevi olabilir.
bir bahçe olabilir.hep bu karabasandır.
dehşeti başka dünyalardan
adı konulmayan bir şey.
bana ulaşır söylencelerin ve sislerin dününden;
tiksinilen imge retinaya yapışır kalır
lekeler uykusuzluğu tıpkı gölgeyi alçalttığı gibi.
neden boy verir benden bedenim dinlerken
ve gönlüm kalmışken yapayanlız, şu ahmak gül?"
Jorge Louis Borges, Ephialtes
Tristes Tropiques
"Like mathematics or music, anthropology is one of the few genuine vocations. One can discover it in oneself, even though one may have been taught nothing about it." Claude Lévi-Strauss
Pişmanlık ve Çileler
"Artık ben gideceğim, ata eğer vuruyorlar.
Hatıralarımı birer birer yakacağım.
Entarimi parça parça edip
Zehirli kirpilere bırakacağım.
Beyaz bir kayanın üstüne çıkıp
Göğsüme siyah bir gül takacağım.
Batan güne doğru kurşunlar sıkıp
Kendimi boşluğa bırakacağım.
Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz...
Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım,
Siz beni ne anlarsınız siz!
Artık ben gideceğim atım kişniyor;
Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor,
Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz, bir deniz,
Beni onun gözleri çağırıyor, duramam duramam."
(Sezai Karakoç, Monna Rosa, Bölüm III Pişmanlık ve Çileler)
Hatıralarımı birer birer yakacağım.
Entarimi parça parça edip
Zehirli kirpilere bırakacağım.
Beyaz bir kayanın üstüne çıkıp
Göğsüme siyah bir gül takacağım.
Batan güne doğru kurşunlar sıkıp
Kendimi boşluğa bırakacağım.
Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz...
Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım,
Siz beni ne anlarsınız siz!
Artık ben gideceğim atım kişniyor;
Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor,
Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz, bir deniz,
Beni onun gözleri çağırıyor, duramam duramam."
(Sezai Karakoç, Monna Rosa, Bölüm III Pişmanlık ve Çileler)
3 Mayıs 2010 Pazartesi
by Ted Lewellen
"...like race, the concept of tribe is used to refer to a vast range of entities that have almost nothing in common with each other."
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)